Anneler Günü Nasıl Ortaya Çıktı?
Hikayenin kahramanı Anna Jarvis isimli Amerikalı bir öğretmen. Anna Jarvis’in annesi Ann Maria Jarvis, Amerikan iç savaşı sırasında anneleri her iki tarafında yaralılarına bakmaları ve ihtiyaçlarını gidermeleri konusunda teşvik eden, ayrıca işçi sağlığı ve güvenliği iyileştirmeleri için çalışmalar yürüten sosyal bir aktivisttir. İç savaş sonrasında annelerin aktif ve sosyal olmaları doğrultusunda kampanyalar yürütmeye başlayan Ann Maria Jarvis “Anne Çalışma Günü” ilan edilmesini istiyor. Ann Maria Jarvis 1905 yılında ölünce, kızı Anna Jarvis annesinin misyonunu üstlenir. Annesinin ölümünden iki yıl sonra önce kendi arkadaşları arasında ortaya attığı “Anneler Günü” fikrini resmiyete kavuşturabilmek için annesinin ölüm yıldönümü olan 10 Mayıs 1907 yılından itiberen çalışmalara başlar. Anneler günü derneğini kurarak “Anneler Günü” ve “Mayısın İkinci Pazarı” cümlelerini kendi üzerine tescil ettirir. Amerika’nın önde gelen giysi tüccarı tarafından da mali destek görünce kampanyası geniş kitlelere ulaşmaya başlar. 1914 yılında nihayet amacına ulaşır ve ABD Başkanı Wilson “Anneler Günü” nü resmen ilan eder. Anna Jarvis’in annesinin en sevdiği çiçek olan beyaz karanfilde bu özel günün sembolü olur. Ancak hikaye burada bitmiyor. Masum bir amaçla başlayan bu anma günü hediye alma ve ticari çıkar sağlama gibi amacından sapan bir düşünceye dönüşmeye başlayınca Anna Jarvis bu sefer karşı kampanya çalışmaları başlatır. Ancak bütün hayatını ve servetini adadığı bu konuda başarı sağlayamayan Anna Jarvis, hiç evlenmeden ve çocuk sahibi olmadan 84 yaşında ir akıl hastanesinde yoksul ve yalnız bir şekilde hayata veda eder.