Oldukça sık kullanılan terimlerden biri olan zanaat, el becerisi yahut sanat olarakta kabul edilir. Anca zanaatin sanattan ayrılan yönü zanaatin insanların maddi gereksinimlerini karşılamak için yapılan, tecrübe ve eğitimin zorunlu olduğu bir iş olmasıdır. Zanaat, sermayeden çok nitelikli emeğe dayalı; öğrenimin yanı sıra el becerisi ve ustalık gerektirir.Marangozluk, ayakkabıcılık, kuyumculuk (takı üreten), kumaş boyama, çömlekçilik, berberlik, bakırcılık gibi mesleklerin hepsi birer zanaattır. Eskiden bir meslekte uzmanlaşarak o mesleğin erbabı olmuş kişilere zanaatkar denirdi. Zanaatkâr olabilmek için kişinin el becerisi gerektiren bir malı veya hizmeti sadece satması değil, bilfiil üretmesi gerekir. İşinin erbabı olmak, işini maharetle yapmak, işine ruhunu katarak çalışmak zanaatkârın önde gelen özellikleridir. Zanaatkar için önemli olan çok üretmek değil, kalıcı ve sağlam üretim yapmaktır.